NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
حَدَّثَنَا
مُسَدَّدٌ
حَدَّثَنَا
عَبْدُ اللَّهِ
بْنُ دَاوُدَ
عَنْ
سَلَمَةَ
بْنِ نُبَيْطٍ
عَنْ رَجُلٍ
مِنْ
الْحَيِّ
عَنْ أَبِيهِ
نُبَيْطٍ
أَنَّهُ
رَأَى
النَّبِيَّ صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
وَاقِفًا
بِعَرَفَةَ
عَلَى بَعِيرٍ
أَحْمَرَ
يَخْطُبُ
Nubayt'tan rivayet
edildiğine göre,
Kendisi Arefe günü Nebi
(S.A.V.)'i , kızıl bir deve üzerinde konuşma yaparken görmüş.
İzah:
Nesâî, menâsik; Ahmed
b. Hanbel, IV, 306.
İmam Nesâî ve Ahmed
(r.anhumâ) bu hadisin senedinde Seleme ile babası arasında bir vasıta
zikretmedikleri halde Ebû Davud'un bu rivayetinde hadisi, doğrudan doğruya
babası Nubayt'tan değil de Hay kabilesinden bir adam vasıtasıyla aldığı ifâde
edilmektedir. Hafız İbn Hacer bu senedde aslında Seleme ile babası Nubayta
arasında herhangi bir kimsenin bulunmadığını söyleyerek İmam Nesâî ile İmam
Ahmed'in verdikleri senedi Ebû Davud'un bu senedine tercih etmiştir.
1905 numaralı Câbir
hadisinde Resül-i Ekrem'in Veda Haccında Arafat'ta Kasvâ isimli devesi
üzerinde konuşma yaptığı ifâde edildiği halde, burada "kırmızı bir deve
üzerinde konuşma yaparken gördüm" denilmesi, bu iki ifâde arasında bir
çelişki bulunduğu anlamına gelmez. Çünkü Nubayt, Hz. Nebi'i uzaktan gördüğü
için altındaki devenin Kasvâ ismindeki dişi deve olduğunu fark edememiş, kızıl
tüylü bir yük devesi olduğunu zannetmiştir.